22 Haziran 2009 Pazartesi

Çiçeksiz orman

Bir yanım orman çiçek açmayan
Diğer yanımda bir demet çiçek solmayı bekleyen.
Orman mutsuz çiçeksizlikten
Çiçek mutsuz toprak ve susuzluktan.
Ben umutluyum arafımdan.
Çiçek, Toprak ve suyla mı buluşacak ?
Orman Çiçekle mi buluşacak ?
Yoksa ben hüzünle mi buluşacağım ?

18 Haziran 2009 Perşembe

Pusulasız

Gemi sapasağlam: pusulasızlık bir süre sorun yaratmış olsada, geminin sağlam kalması da mutluluk vericiydi. Pusulanın kaybolmasından bir süre sonra yıldızları tanımaya başladıkça kaybedilenin gerçek bir kayıp olmadığı anlaşıldı. Kaybedilen umutların, hayal kırıklıklarının, kahinlerin ıskalamalarından sonra gemideki her bireyin gerçek yeri daha da net anlaşılmaya başlandı. Pusulanın kaybolmasından önce işe yaramayan bir çok şeyin aslında ne işe yaradıkları öğrenildi, çok değerli zannedilen şeylerin değerleri düştü. Büyük birşeyi kaybetmek bazen büyük bir kazanç sağlıyormuş. Yıldızların gemiyi bir limana kadar götürebilmesini ve orada bir pusula bulabilmekten başka umudum yok. Yada yolumuza ara sıra çıkan ıssız adalardan birinde dinlenmek için dursak mı ?.. .. .. ..

Bütün umutların bittiği yerde ne vardır?

Yalnızlığım hoşgeldin özlemişim seni.
Neydi o kalabalık
Koşuşturuyorlardı bir yerlere
Gittikleri yerin üzerindeymişim sadece
Kristalleşmiş bir doğanın içinde
Bir damla suya hasret,
Sıvı halde neyi görsem su zannederek
...

Ne yapabilirdim ki ?

Uzun zamandır beklediğim bir şeyin zamanı gelmişken.
Hiç beklemediğim bir yerden.
Önümde uzanmış hareketsiz bir kedi
Buz gibiydi bedeni
Evet karnı inip çıkıyor
-Yaşıyor-
Hayatımdaki herşey gitti
Bununla baş başa
yaşa yaşayabiliyorsan

Küçük bir nefes alma boşluğunda
Nefessiz kalmışken ruhum
Nefessiz kalmasını beklemekten başka
ne yapabilirim ki
Buz gibi bir vücudun.